SAYFALARIM |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
kuranın insandaki yeri
Sevgili islamsesii.tr.gg okurları
40 yaşlarına doğru Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kalbinde de bir yalnızlık sevgisi belirdi. O da Nûr Dağı’nda bir mağaraya çekilip, günlerce orada kalıyor, Yüce Allah'ın sonsuz kudret ve azametini düşünerek O'na ibâdet ediyordu. Giderken azığını da berâberinde götürüyor, bitince evine dönüyor, sonra tekrar gidiyordu. Böylece Allah, onu büyük görevine hazırlıyordu.
Hz. Muhammed (s.a.s.)'e ilâhi vahyin başlangıcı, sâdık rüyâlar şeklinde oldu. Gördüğü her rüya, olduğu gibi çıkıyordu. Bu durum, altı ay kadar devam etti.
610 Yılında hira mağrasında hz.peygamperimize il vahi geldi
böylelikler kuranın ayetleri ortaya koyulmuştu ilk olarak sözle hitab ile cabrail (.a.s) getirdiği o ayetler peygamber efendimiz için çok önemli olmuştur. evet şimdi gelelim asıl konumuza insan için neden bu kadar önemli bu kuran-ı kerim
Bilindiğid üzere kuran-ı kerim çok korunan ve hiç bir sayfası veya tekbir harfi bile değişrilemeyen tek kitep ve en büyük kitap bağzı kaynaklara göre kuranın her bir harfi melekler tarafından korunmaktaymış .işte birinci asıl konumuz bu melekler insanı korurmu sorusunada cevap gelmiştir o kuranı koruyan melekler kuranı kerimin yanı sırada bizide korur mesela bir ayeter kursi yi yazıp botnumuzdan aşağı assak ne fayda görürüz bence çok fayda görürüz çünkü kuranı koruyan melekler bizide koruyacaklardır ttabiki bu şu anlama gelmez o zaman ben üzerime bir sürü ayet gezdirim beni melekler korusun anlamına gelmez niyetin ve amelinde iyi olması gerekmektedir
Mesela duğalarda öledir duğa ederiz ama yanlışlarımızı asla görmeyiz peki 2 yanlış bir doğruyu götürürmü tabiki bunun cevabı Allahu talada ama merhametlilerin merhametlisi Alahu Tala okadar güzel bir rabimizki her duuğamızı kabul edior kesinlikle duğalarda olmadı die düşünmeyelim kardeşlerim sabır çok önemlidir ve herşeyden önce islamın sartlarıda öle bunlara uyar ve peygamberimizim sünetini yapmaya çalışırsak kuran-ı kerimde korur bizi melleklerde duğalarda tabiki en başta yüce rabimiz
işte size kuranda geçen insanın zaaf tarafları
1- İnsan zayıf yaratılmıştır.
يُرِيدُ اللّهُ أَن يُخَفِّفَ عَنكُمْ وَخُلِقَ الإِنسَانُ ضَعِيفًا
“Allah(cc) sizden (yükünüzü) hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.(nisa 28)
Şu halde dini teklifler ve vazifeler birer yük değildir. Tam aksine insanı dünya ve ahiret hayatında çıkmaza düşmekten altından kalkamayacağı veya kendisine fayda yerine zarar getirecek olan iş ve davranışlara girmekten alıkoyar. Böylece yükünü hafifleten temrinler, düzenlemeler ve irşatlardır.
2-İnsan nankördür:
وَآتَاكُم مِّن كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوهُ وَإِن تَعُدُّواْ نِعْمَتَ اللّهِ لاَ تُحْصُوهَا إِنَّ الإِنسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ
“O size istediğiniz her şeyden verdi. Eğer Allah(cc)’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim çok nankördür.”(İbrahim 34)
Nimet anında şakir olan insan günahları sebebiyle bir sıkıntıya düştüğü zaman nankördür. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
... وَإِنَّا إِذَا أَذَقْنَا الْإِنسَانَ مِنَّا رَحْمَةً فَرِحَ بِهَا وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ فَإِنَّ الْإِنسَانَ كَفُورٌ
“Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir. Ama ellerinin işledikleri yüzünden başlarına bir kötülük gelirse işte o zaman insan pek nankördür.”(şura 48)
Yahudi ve Hıristiyanlar kendilerini hidâyet rehberi olarak gönderilen peygamberlerini Allah(cc)ın bir parçası görerek “Allah(cc)’ın peygamber nimetine de nankörlük etmişlerdir.”
Bu hakikati Rabbimiz şöyle buyuruyor:
وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهِ جُزْءًا إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ مُّبِينٌ
“Ama onlar kullarından bir kısmını O’nun bir cüz’ü kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür.”(Zuhruf 15)
(Yahudilerden bir bölümü, Üzeyr’ i Allah(cc)’ın oğlu saymışlardı. Hıristiyanlar İsa’yı Allah(cc) oğlu saydılar. Müşrikler de melekleri Allah(cc)’ın kızları sayıyorlardı.)
Ayrıca Rabbimiz İsra suresi 67. âyet-i kerimede :“Denizde başınıza bir musibet geldiğinde ondan başka bütün yalvardıklarınız kaybolup gider. O sizi kurtarıp karaya çıkardığında yine eski halinize dönersiniz. Zaten insanoğlu nankördür.”
Hacc 66.Ayet-i kerimede de Rabbimiz insanoğlunun nankör olduğunu perçinlemektedir.
3-İnsan acelecidir
وَيَدْعُ الإِنسَانُ بِالشَّرِّ دُعَاءهُ بِالْخَيْرِ وَكَانَ الإِنسَانُ عَجُولاً
“İnsan hayrı istediği gibi şerri de ister. İnsan pek acelecidir.”(isra 11)
(Bu âyet; insanın önemli bir psikolojik yönüne işaret etmektedir Gerçekten biz insanlar öfkelendiğimiz, sıkıldığımız ya da bir güçlükle karşılaştığımızda, öfkelendiğimiz için beddua eder; güçlüklerden sabır ve metanetle kurtulmak için çaba gösterdiğimiz yerde acele olmayınca da ümitsiz ve kötümser bir ruh haleti içinde “Allah’ım canımı da alda beni bu sıkıntıdan kurtar.”gibi sözlerle kendimiz için beddua ederiz ki bunlar doğru değildir.
خُلِقَ الْإِنسَانُ مِنْ عَجَلٍ سَأُرِيكُمْ آيَاتِي فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ
“İnsan aceleci ( bir tabiatta) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim, benden acele istemeyin.” (enbiya 37)
4-İnsan hırslıdır
إِنَّ الْإِنسَانَ خُلِقَ هَلُوعًا
“Gerçekten insan pek hırslı (ve dar gönüllü) yaratılmıştır.” (Mearic 19)
İnsan gerçekten doymaz bir göze ve tahammülsüz bir gönle sahiptir. “Başkasına iki bana bir vereceksen ne bana bir ver nede başkasına iki ver.”mantığındadır.
5-İnsan tartışmayı sever:
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِي هَذَا الْقُرْآنِ لِلنَّاسِ مِن كُلِّ مَثَلٍ وَكَانَ الْإِنسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا
“Hakikaten biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür. Fakat insanoğlu tartışmaya her şeyden çok düşkündür.”(Kehf 54)
İnsanoğlunun nefsini derinliklerinde, üstün gelme, öne çıkma duygusu fırsatını bulur bulmaz alevlenir. Hemen haksız bile olsa kendini savunmaya başlar. Karşısındakini hasım ilan edip onunla tartışmaya başlar. Durum gittikçe seviyesizleşir. Tartışma boyutlarını aşarak insanları hakikatleri inkara götürür.
6-İnsan inatçıdır:
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَـذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلاَّ كُفُورًا
“Muhakkak ki biz, bu Kur’an’da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkarcılıktan başkasını kabullenmediler.”( isra 89)
(Müfessirler bu âyette,insanlara çeşitli şekillerde açıklandığı bildirilen misalin “mana” anlamına geldiğini belirtmişler; ayrıca hükümler, vaat, sakındırma ve geçmiş kavimlerin hikayeleri gibi anlamlara da gelebileceğine işaret etmişlerdir.)
Kur’an’da insanın vasfını anlatan manzaralar bir hayli çoktur. Biz konuyu daha fazla uzatmadan hitama erdiriyoruz. Zaten şu anlatılan insan manzaraları genel fikir vermeye kafi kanaatindeyiz.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
|
|
|
|